Çocukluk hem saf ve temiz hem şu balonlar gibi rengarenk. Yiğit büyürken güzel anılar biriktirsin istiyorum. Büyüdüğünde annemle yaptığımız ritüellerimiz vardı tiyatroya ardından en sevdiğim tatlıyı yemeye giderdik desin mesela. Çocukların hareketli olması çok normal öyle de olmalılar Yiğit ile gittiğimiz bir kafede saatlerce yerinde oturmasını beklemem imkansız değil mi, adı üstünde çocuk bu 🙂
Durmuyor diye bir yere gitmemezlik yapmadım. Hatta 2.5 yaşında gitti ilk tiyatro oyununa. Kötü yapılan palyaço makyajı yüzünden erken çıktık ama sonra maskeli veya yüz boyalı tiyatro oyunlarını tercih etmeden, müzikal olmasına özen göstererek alıştırdım onu tiyatro oyunlarına. Sessizce oturur izler, alkışlar ve bitince çıkar her zaman. Bu hafta sonu da anne&oğul tiyatro günümüzdü. Önce çocukluğumda ilk ezberlediğim masal olan Bremen Mızıkacıları oyununa gittik. Sonra ben tek başıma bir de anne gecesi olsun dedim sevgili Sunay Akın’ın gösterisine gittim.
Haftasonu kıyafet seçimim ise bir kot bir sweatshirt 🙂 Bu arada söylemeden geçemeyeceğim bu sene volan çok moda 🙂 Elbiseler, etekler derken sweatshirtlere kadar sıçramış. En sevdiğim rengi görünce omzundaki volan detayına da vurulup alıverdim. Ayakkabı seçimim ise her kıyafete uyum sağlayan, vazgeçilmezim olan bembeyaz Deichmann sneakerlarımdan yana kullandım. Siz de tarzınıza uygun Deichmann sneakerınızı buradan seçebilirsiniz.