Uzun zamandır gitmeyi çok istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım şehirdi Londra… Geçmiş ile yeninin keyifli buluşması, tertemiz sokakları, duru havası ve keyifli yaşantısıyla Londra’yı geçtiğimiz hafta keşfetme fırsatı buldum.
Seyahat öncesi soluğu tabii ki Deichmann’da aldım. Tam da Londra temasına uygun olan bu valizi aldım. İçerisine ise giyeceğim kıyafetlerimle birlikte hayallerimi doldurdum.
Londra’da ilk olarak soluğu Shoreditch’de aldım. Burada sabah kahvaltısı yapabileceğiniz çok güzel yerler var. Sokaklarındaki art grafittileri de mutlaka tek tek fotoğraflamalısınız.
Sonrasında ise Tower of London, Victoria, Holland Park, Hyde Park, Nothin Hill ve Oxford Circus’u gezme şansım oldu. Victoria’daki bu pembiş cupcake’ciye mutlaka uğrayın şehrin en popüler mekanlarından biriymiş.
Oxford circus’da kendinizi alışverişe kaptırdıktan sonra, keyifli bir mola için yine çok ünlü olan bu çay restoranına mutlaka uğrayın. Bu yeri popüler yapan şeylerden biri de tuvaletine koyduğu pembe renkli kapsüller.
Tabii ki de Tower Bridge ile fotoğraf çekilmemek olmazdı.
Bence siz de buradan birbirinden güzel Deichmann bavullarına göz atmadan yola çıkmayın.
Sevgiler,
Göze Şener