Ben çocukken çok iyi hatırlıyorum annem alırdı kıyafetlerimi. İtirazsız giyerdim yada dolaptan o seçer önüme koyardı giyinir evden dışarı sorunsuz çıkardım. Şimdi öyle mi? Kıyafetlerini seçen kendi tarzlarını yaratan çocuklar var. Bizim en büyük krizlerimiz seçimler konusu olunca alışverişe birlikte çıkmaya başladık. Çünkü bazen kendi zevkime göre kıyafet,oyuncak yada kitap seçimlerinde bulunuyordum o zaman bazen hoşuna gidiyor bazen gitmiyordu evet herkesin zevki ayrı ve ben bunu bazen unutuyordum.
O anlaşamadığımız dönem yeni yeni şekilleniyordu zevkleri, sevdiği veya sevmediği şeyler hala ara ara değişiyor ama bende onun huyunu suyunu öğrendim artık ona göre seçimler yapıyorum. Bazen renk uyumu olmasa bile giymek istiyor karışmıyorum o şekilde giyiniyor:) Kendi zevki diyorum çok fazla müdahale edip şekillendirmek kendime göre bir kalıba sokmak istemiyorum.
Yiğit’e ayakkabı alacağım zaman o okuldaydı bende kendi fikirlerimi bir kenarı koyup onun seveceği tarzda bir bot seçtim tabi şekil olarak onun zevkine önem versem de ayak sağlığı için kriterlerim var çok sert tabanlı, dar burunlu olmayacak, ayaklarını sıcak tutacak ve su geçirmeyecek gibi. Ayakkabının içinde gerçekten rahatsızsa ayağı hemen tepki veriyor özellikle çok dar kalıpları sevmiyor.
Bazen o çok sevdiği sandaletleri gözüne takılıyordu kış mevsiminde onu giymek için inatlaşıyordu 🙂 Artık dili döndüğü kadar ‘daymın’ botlarımı giyeceğim bugün diyerek çıkıyor evden 🙂 İkimizde sonuçtan memnunuz Deichmann botlarını çok sevdi bu sefer onun zevkine ve rahatlığına göre nokta atışı yapmışım 🙂
Birbirinden güzel çocuk botlarına buradan ulaşabilirsiniz.